25 Eylül 2009 Cuma

Barbaros Hayrettin Paşa


Türk denizcilerinin en büyük Kaptanpaşası�dır. Yaklaşık 1467 yıllarında Midilli�de doğdu. Karesi Sancağı halkından Eceovalı (Gelibolu) Sipahizade Yakup Bey�in oğludur. Asıl adı Hızır�dır. Bu adın, din ve devlet işlerindeki başarılı çalışmalarından dolayı, Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendisine verildiği de söylenir. Avrupalılar arasında bir ihtimale göre sakalının kırmızı olması dolayısıyla, diğer bir ihtimale göre de, ağabeyi Baba Oruç�un adının kendisine verilmesi yüzünden Barbaros (Barberosse veyaBarberousse Veya Barbarossa veya Barbarojas) diye tanınmıştır.
Önceleri Midilli ile Saros ve Selanik körfezleri dolaylarında gemi işleterek, deniz ticareti yaptı. Sonra, sonra Rodos şövalyelerine esir düşen ağabeyi Baba Oruç�u kurtarmak amacıyla Bodrum�a gitti ve bir süre burada kaldı. Ağabeyinin düşman elinden kurtarılması üzerine, Midilli�ye döndü ve tekrar deniz ticaretine başladı. Fakat Yavuz Sultan Selim, kardeşi Korkut�un ülke dışına kaçmasını önlemek için, bütün sahillere bu nevi denizcilerin serbestçe girip çıkmalarını yasakladığından Hayrettin 1510 yılında, yine ticaret için Trablusgarp ve Tunus arasında bulunan Cerbe adasına gitti. Burada kardeşi Oruç Reis ile buluşarak, adaya yerleşti. Daha sonra, birlikte bir donanma düzenleyerek çalışmalarınaKuzey Afrika kıyılarında devam ettiler. Kazançlarının beşte birini, Tunus Sultanı, Beni Hafa ailesinden Beşinci Ebû Abdullah Muhammet�e vermek şartıyla, Tunus limanı ağzında bulunan Halk al-Vâd (Goulette veya Coletta) kalesinde barınma müsaadesi aldı. Sonra, Akdeniz�de daha geniş ölçüde korsanlık hareketine başladılar. Kurdoğlu, Muslihüddin ve Kemal Reis yeğeni Muhiddin gibi Türk korsanlarından yedi reis kendilerine katıldı.
Barbaros kardeşler, Akdeniz�e korku ve dehşet saldılar. 1515 yılında, ilk defa Yavuz Sultan Selim�e hediye gönderdiler ve buna karşılık donanmış iki kadırga aldılar. Beşinci Karl krallığı zamanında, İspanyollar ile Becaya (Buci) yakınında yaptıkları savaştan sonra, 1516 yılında Şerşel (Cecel) ve Cezayir�i işgal ettiler. Karayolundan gelerek Cezayir�i kurtarmak isteyen Tlemsen Emiri�nin topraklarını da geçici bir süre aldılar. 1518 yılında, Oruç Reis�in, Tlemsen�de, İspanyollar ve Araplarla yaptığı savaşların birinde şehit düşmesi sonucu, Hızır Reis, Cezayir Sultanı oldu. Araplar, İspanyollar ve diğer Akdeniz milletleriyle yapılan kanlı mücadeleler, Hızır Reis�in Cezayir Emirliği zamanında da sürdü. Bu düşmanları karşı 1519 yılında, dört gemi dolusu hediye ve esir göndererek, Osmanlı Devleti�nin yardımını istedi. Yavuz Sultan Selim bu müracaata karşılık, Hızır Reis�e, Emir�lik beratı, hil�at ve sancakla bir miktar asker ve harp malzemesi, gemi levazımı gönderdi ve Anadolu kıyılarından ihtiyacı kadar asker alabileceğini bildirdi. Bu durum, İspanyollar kadar, Tunus ve Tlemsen beylerini de endişeye düşürdüğü için, Hızır Reis�e karşı, Cezayir Arapları arasında isyanlar başladı. Sonunda Müslüman Araplarla ve kara savaşlarıyla uğraşmak istemeyen Barbaros, 1524 yılında, Cezayir�i bıraktı, yeni deniz seferlerine başlamak için Şerşel�e çekildi. Kısazamanda 40 gemilik yeni bir donanma vücuda getirdi. Bu donanmayla Avrupa kıyılarını basarak, bol miktarda ganimet elde etti. Aynı zamanda Kuzey Afrika�da, Bôna ve Konstantin gibi bazı yeni şehirleri, hakimiyetine aldı.
Barbaros�un bu başarısı, isyanlar içinde bulunan Cezayirlilerin, tekrar kendi tarafına dönmesine sebep oldu, asi Kadıoğlu Ahmet�in yenilmesinden sonra Cezayir 1527 yılında yeniden, Hızır Reis�in yönetimine geçti. 1530 yılında, İspanyolların elinde bulunan Adakale�yi (Penon) işgal etti. Andrea Doria�nın, Mora sahillerine akın ettiği esnada, İspanyol sahillerine 15 gemi göndererek, buradan elde edilen diğer gemilerle İspanyada bulunan 70 bin Endülüslü Müslüman�ı, Hıristiyan zulmünden kurtardı ve Cezayir kıyılarına taşıttı. 1532 yılında, Andrea Doria, Osmanlılardan İnebahtı, Balyadabra (Patras) ve Koron kalelerini alınca, Kanuni Sultan Süleyman tarafından, İstanbul�a davet edildi. Hayrettin Reis Cezayir�in idaresini evlatlığı Hasan Ağa�ya teslim etti, kuvvetli bir donanmayla yola çıktı ve Sardinya, Elbe, Cenova, Sicilya kıyılarını yağma ederek, Zanta üzerinden Mora�daki Navarin limanına geldi. Burada Osmanlı Kaptan-ı Deryası Kemankeş Ahmet Paşa ile buluştu. İki donanmanın birleşmesinden sonra, birlikte İstanbul�a hareket edildi. Bu sırada Barbarosun geldiğini duyan Andrea Doria, İtalya�nın Brindizi limanına sığınmıştı.
1533 yılında, İstanbul�da büyük bir törenle karşılandı. Önce Kemankeş Ahmet Paşa�nın konağına misafir edildi. Sonra padişah tarafından kabul olundu. Kendisine beylerbeylik rütbesiyle, bütün tersane işlerinin idaresi verildi. Daha sonra, İran seferi dolayısıyla, Halep�te kışlamakta olan Sadrazam İbrahim Paşa�nın yanına gitti. Burada Gelibolu kaptanlığı (Kaptan-ı Derya�lık) ile Cezayir Beylerbeyliği hil�atını giydi ve yapılacak deniz seferi hakkında sadrazam ile görüştü. 1534 yılında, İstanbul�a döndü. Osmanlı donanmasının yapım işlerine nezaret etti. O yılın ilkbaharında, Tunus�u zaptetmek için Osmanlı donanmasına ait 80 kadar gemiyle İstanbul�dan ayrıldı ve Spina-Lunga, Fondi, Sitraro, Samtaluka (Santa Lucca), Reggio şehir ve kalelerini tahrip ederek, İtalya sahillerinden, Halk al-Vâd kalesi önüne geldi. 14 Ağustos 1534�te burayı işgal etti, sonra Tunus�u aldı. Bu şehrin Hâkimi Hasan, Keyreven�e kaçarak, İmparator Beşinci Karl�dan yardım istediği için, 1535 yılı Haziran ayında, başta imparatorluk olmak üzere, Papalık, İspanya, Napoli, Ceneviz, Malta ve Portekiz kuvvetlerinden müteşekkil 24 bin kişilik müttefik donanması, Andea Doria komutasında, Halk al-Vâd�e çıktı. Tunusluların ihanetiyüzünden, Hayrettin Paşa, büyük kayıplarla bu şehri terk etti ve önce Bâbülzünnap (Bôna) limanına, oradan da Cezayir�e çekilmek zorunda kaldı. Fakat, Beşinci Karl�ın henüz Tunus zaferini büyük kilise ayinleriyle kutlattığı bir sırada, 32 gemiyle Cezayir�den ayrılarak İspanya sularına girdi ve Minorca adasının Mahon limanını, Mallorca adasının Palme şehri kalesini yakmayı başardı. Bu baskın harekatı sırasında, İspanyolların Tunus�tan naklettiği bir çok Müslüman esiri Barbaros tarafından kurtarıldı, Hıristiyanlarsa, gemilerle birlikte esir edildi.

Hayrettin Paşa bu mücadelelerden sonra tekrar İstanbul�a çağırıldı. 1536 yılı sefer mevsiminde, yeni bir donanma ile Akdeniz�e açılan Barbaros, Otranto yakınlarında karaya çıktı. Kastro (Castro) kalesini ele geçirdi. 1537 yılında, Brindizi ve Korfu�yu işgal teşebbüsünde bulundu. Akdeniz�de Venediklilere ait Syra (Şira), Paros, Egina (Aigina), Nios (İos,İne), Tenos (İstendil), Zea (Mürted), Skiathos (İşkenzo), Skyros (İşkiros), Skarpanthos (Kerpe) ve Kasos (Kaşot) gibi daha bazı adaları Türk hakimiyeti altına soktu. Naxos (Nakşe) Dukalığına Osmanlı idaresini kabul ettirdi. Çerigo (Çuha) adası ile Girit adasında 80 köyü bastı.
Bütün bu hareketler, Venediklileri çok müşkül duruma düşürdüğünden, sonunda, Papalık, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz kuvvetleri Venediklilerle birleşerek, ortak bir haçlı donanması meydana getirdi. Başına da bu devirde Avrupa�nın en meşhur denizcisi olan Andrea Doria geçirildi. Osmanlı donanması yine Barbaros�un idaresinde bulunuyordu. İki taraf kuvvetleri Preveze önlerinde karşılaştı. Preveze Savaşı�nı 28 Eylül 1538 yılında, Barbaros kazandı. Bu zafer, Hayrettin Paşa�nın en büyük başarısıydı. Osmanlılar da Akdeniz�de rakipsiz donanma hakimiyeti kurmuş oldular. Kanuni Sultan Süleyman, her tarafta zafer şenlikleri yapılmasını istedi.
Barbaros Hayrettin Paşa�nın başarısını, Avrupa Hıristiyan alemi ve Beşinci Karl bile takdir etmişti. Nitekim Preveze Deniz Zaferi�nden sonra, Kral Beşinci Karl, Barbaros�a Kuzey Afrika hükümdarlığını teklif etti ve onun Kanuni�ye ihanet etmesini istedi. Bu teklif Barbaros tarafından kabul edilmeyince, imparator Türklere karşı yeni bir sefer hazırlıklarına girişti. 1541 yılında, yüzlerce gemi ve on binlerce askerle tekrar Cezayir�e saldırdı. Fakat büyük bir yenilgiyeuğradı. Barbaros Hayrettin Paşa, Kanuni Sultan Süleyman�ın, 1543 yılında, Kral Beşinci Karl�a karşı, Fransa Kralı Birinci François�e yardımda bulunmayı vaat etmesinden faydalanarak, 114 gemiden teşekkül eden Osmanlı donanmasıyla Akdeniz�e açıldı. Türk donanması Güney İtalya�ya geldiği sırada, 40 parçalık Cezayir donanması da, Barbaros�a katıldı. Barbaros, Messina ve Reggio kalelerini, Gaeta müstahkem mevkiini işgal ve tahrip etti. Buradan kuzeye çıkarak, Tiber Nehri ağzında, Roma�nın iskelesi Ostia�yı aldı. 24 Haziran 1543 günü Marsilya önüne geldi. Sonra Nis�in (Nice) zaptı için Fransız donanmasıyla birlikte hareket edildi ve 20 Ağustos günü Nice zapt edildi. Nice iç kalesi kuşatıldığı esnada, Fransızların barutunun bittiği ve Türklerden barut istedikleri,buna mukabil Barbaros�un da, �Gemilerinize şarap fıçıları yerine, barut fıçıları doldursaydınız� cevabını verdiği söylenir.
Hayrettin Paşa, bu sefer sırasında, Cenova�da esir bulunan Türk kaptanlarından Turgut Reis�i Cenevizlilerin elinden kurtardı.

Kral
Beşinci Karl�ı, Birinci François ile Crépy Antlaşması�nı imzalamaya mecbur eden Barbaros, 1544 yılında İstanbul�a döndü. Gayet bol ganimet eşyasıyla beraber, Fransa�da bulunan Müslüman esirleri de İstanbul�a getirmişti.
Fransa seferi Hayrettin Paşa�nın son seferi oldu. Akdeniz�de savaşı gerektiren bir durum olmadığından Barbaros bir daha sefere çıkmadı. Cezayir�de bir cami yaptıran Barbaros Hayrettin Paşa, Garp Ocakları�nı da kurmuştu. Şu anda Beşiktaş�taki türbesinde yatar. 1944 yılında türbesine yakın yerde Kadırga kabartmalı bir de heykeli yapılmıştır. Önceleri bu meydanda medresesi bulunmakta idi. Yakın zamana kadar donanmamız bir göreve veya sefere çıkacağı vakit Barbaros Hayrettin Paşa�nın türbesinin önünden geçerken bu mübarek paşayı top atışları ile selamlarlardı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder